Randevu Al

Jinekolojik Onkoloji (Kanser) Cerrahisi

 

Dış Cinsel Bölge (Vulva) Kanseri

Genellikle şikayetsizdirler. En sık görülen şikayet kaşıntıdır. Ne yazık ki çoğunlukla kaşıntı için verilen basit merhemler ile tedavi edilmeye çalışıldığı için tanı ve dolayısıyla tedavi geciktirilir. Sıklıkla çok önemli gibi görülmeyen renk değişikliği veya ağrısız şişlik ile başlar. Genellikle kabarık, beyaz, gri, kırmızı ya da kahverengi renkli oluşumlar görülür. Kanserden önce VIN olarak adlandırılan başlangıç aşamaları mevcuttur. Vulva kanseri yani dış genital organ kanseri kadın genital kanserleri içerisinde rahim ağzı, rahim iç zarı kanseri, yumurtalık kanserlerinden sonra 4. sırada yer alır. Sebep olarak genellikle Human Papilloma Virüsün neden olduğu düşünülmektedir. Human Papilloma Virüs rahim ağzında kansere yol açan bir tür virüstür ve dış genital bölgede de siğillere neden olur. Genelde HPV (Human Papilloma Virüs)’nin tip 16, 18, 31,33 ve 51 numaralı suşları kanser etkeni olarak sıkça karşımıza çıkmaktadır. Kronik kaşıntı, dış genital bölge derisinin nemli olması, sentetik iç çamaşırları ve çamaşırlarda kullanılan boya ve deterjanlar, bölgeye uygulanan deodorant, lokal hijyen bozukluğu, dış cinsel bölgenin bir takım hastalıkları (sifiliz) gibi rol oynadığı kabul edilmektedir. Şeker hastalığı, şişmanlık, yüksek tansiyon gibi hastalıkların dış cinsel bölgede kansere neden olmaktan çok kanserin meydana çıktığı çağda görülen hastalıklar olduğu kabul edilmektedir.Bu tarz kanserlerde özellikle başlangıç evrelerinde cerrahi tercih edilen tedavi şeklidir. İleri vakalar ise kemoterapi ve ışın tedavisi ile iyileştirilmeye çalışılmaktadır.

 

Vajinanın Kanserleri

Vajina(doğum yolu) 8-10 cm. uzunlukta ve kas yapısında bir organdır. Vajinanın kanserleri direk vajinadan kaynaklanan veya diğer organlardan vajinaya atlamış (metastatik) olan kanserler olabilirler. Metastatik kanserler yani diğer organlardan vajinaya atlayan kanserler vajinanın kanserlerine göre daha sık görülür. Bu nedenle vajinada görülen bir kansere vajinaya ait diyebilmek için metastaz kaynağı olabilecek diğer organlar mutlaka araştırılmalıdır. Tedavide öncelikle ışın tedavisi tercih edilmektedir.

 

Rahim Ağzı Kanserleri

Rahim ağzının kanser öncüsü lezyonları;

Vajinal smear, HPV taraması ve kolposkopinin rahim ağzı kanserlerini araştırılmasında yaygın olarak kullanılması rahim ağzı kanserine yol açacak kanser öncüsü aşamaların tanısında belirgin kolaylıklar sağlamış ve bu zor ve yaygın hastalığın erken aşamalarında tanınmasını sağlamaktadır. Burada önemli olan kanser öncesi aşamalarda tedavinin %100 etkili olmasıdır. Hatta uygun tedavi ve takip ile doğurganlık kaybı bile olmaz. Bu özellikle henüz ailelerini tamamlamamış genç insanlar için büyük bir avantajdır.

 

Rahim ağzının kanseri

Artık yaygın yapılan ve kolay ulaşılabilen smear ve HPV taramalarına itibar etmeyen kadınların ne yazık ki başlarına gelebilen bir kanser türüdür.Rahim ağzı kanserinin rahim kanseri ile karıştırılmaması gerekir çünkü bunlar birbirinden tamamen farklı özellikleri olan tümörlerdir. Rahim ağzı kanseri tamama yakın olarak HPV virüsü ile meydana gelir. Hafif bel-kasık ağrıları ve kahverengi veya pembemsi akıntılar ilk şikayetleridir. Tanı parça alma (biyopsi) ile konulur.Tanı ne kadar erken konulursa hem yapılacak tedavi (cerrahi) o kadar küçük olur ve de başarısı yüksek olur.

Tedavisi için erken tanı hallerinde basitçe rahim boynunun çıkartılması (konizasyon) yeterli olabilir.Bu özellikle genç kadınlarda doğurganlığı koruduğu için önemlidir.Bunun dışında basit rahim ameliyatı (basit histerektomi) veya genişletilmiş rahim ameliyatı (radikal histerektomi) gerekebilir. Ameliyat şansını yitirmiş ileri hallerde ise tedavi ışın (radyoterapi) ve ilaç (kemoterapi) kombinasyonu ile uygulanır.

 

Rahim Kanseri

Rahim kanseri tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen kadın genital kanseridir. Çoğunlukla ilk ve en önemli klinik belirtisi anormal kanamadır. Menopoz sonrası dönemde görülen kanamalar özellikle daha önemlidir ve mutlaka araştırılmalıdır. Kanama kahverengi bir akıntı şeklinde de kendini gösterebilir. Rahim kanseri eğer erken tanınırsa uygun bir cerrahi ile en yüz güldürücü sonuçların alındığı bir kanser türüdür.Ancak ileri hallerde bile yaşam süresi ve kalitesi büyük oranda arttırılabilir.

 

Yumurtalık Kanserleri

Kadın genital kanserler içerisinde en çok korkulan kanserdir. Çünkü hastalık genellikle ileri evrelere ulaştığında tanı konulmaktadır. Yumurtalık kanserinin taramasında kullanılacak bir yöntemde henüz bulunamamıştır. En sık şikayetler karın şişmesi ve kasık-bel ağrılarıdır. Yani böyle şikayetleri olan kadınların zaman kaybetmeden rutin bir muayene için başvurmalarını önermek şimdilik en faydalı yöntemdir. Ne yazık ki ülkemizdeki kadınlar bu tarz şikayetleri çoğunlukla “normal” ve “geçer mutlaka” diyerek geçiştirdikleri için yumurtalık kanseri çok büyük sorun olmaya devam etmektedir. Evlenmemiş, doğum yapmamış ya da gebe kalmamış kadınlarda yumurtalık kanseri daha fazla görülmektedir. Bu gruplarda ise erken tanı özellikle önemlidir çünkü erken tanı halinde kişinin doğurganlığı korunabilmektedir.

Ayrıca ailelerinde meme kanseri, bağırsak kanseri ve rahim kanseri bulunanlarda yumurtalık kanseri görülme riski artmaktadır.Bu gibi bireylerin özellikle daha da dikkatli olmaları önemlidir. Tedavisi uygun yani eksiksiz cerrahi ve kemoterapinin birlikte kullanılmasıdır.

 

Tüplerin Kanserleri

Tüm kadın genital kanserlerin binde 3’ünü oluşturmaktadır. Genellikle yumurtalık kanseri gibi davranırlar. En sık rastlanan bulgusu kanlı akıntı ve kanamadır. Yine. karın şişmesi ve kasık-bel ağrıları ile de kendini belli edebilir. Aralıklı ve kasılma tarzında olan ağrının tüp kanserleri için tipiktir. Muayenede en sık rastlanan bulgu kitle saptanmasıdır. Tedavisi yine eksiksiz cerrahi ve kemoterapinin birlikte kullanılmasıdır.