“1947’den beri ülkemizde ocak ayının ilk haftası Verem Eğitimi Ve Propaganda Haftası olarak belirlenmiştir.”
Tüberküloz (verem), kronik (uzun süreli) enfeksiyon hastalıklarının en yaygınlarından biri olup tedavi süresi diğer enfeksiyon hastalıklarına göre daha uzun sürer. Tedavi edilmediğinde veya düzensiz tedavi edildiğinde hastalık kronikleşmekte ya da çok ilaca dirençli tüberküloz gelişebilmektedir. Tüberküloz (verem) en sık olarak akciğerleri tutan bunun dışında vücudumuzda pek çok organı da etkileyen Mycobacterium tuberculosis denen bir mikrop ile oluşur.
Akciğer tüberkülozu (hastalık aktif iken) damlacık yolu dediğimiz konuşma, öksürme, hapşırma hızlı nefes vermeye neden olan durumlarda havaya yayılan damlacıkların havada asılı iken başka kişilerin soluması ile bulaşır. Akciğere gelen mikrop ya vücutta hapsedilir ve sessiz bir enfeksiyon olarak kalır ya da hastalık yapar. Sessiz enfeksiyon olanların onda biri de ileri bir tarihte hastalanabilir.
Tüberküloz (verem); 5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar, HIV enfeksiyonu olan, bağışıklığı baskılayan tedavi alan, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, kanseri olan kişiler, ideal vücut ağırlığının %90’ından daha az kiloda olanlar, sigara içenler, ilaç bağımlılığı olanlar ya da alkol kullananlarda, kömür tozunda çalışanlarda daha sık görülür.
En sık belirtisi 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır. Tanısı, balgamda ya da solunum yolundan alınan örneklerde mikrobun gösterilmesi ile konulur.
Tedavisi vardır, Düzenli bir ilaç tedavisi ile 6-9 ayda her hasta iyileşebilir. Tedavi edilmeyen ya da yetersiz süre tedavi edilen mikrobu taşıyan olgular, aileleri, çevreleri ve toplu yaşam alanlarında toplum için ciddi bir tehlike oluşturur. Tüberküloz basilinin bulaşmasını önlemede en önemli faktörler, tüberküloz hastasının erken tanısı, uygun bir şekilde izolasyonu ve etkili bir şekilde tedavi edilmesidir.
TB Programları şunları yapmalıdır:
Tüberküloz, Mycobacterium tuberculosis adlı bakterinin neden olduğu, genellikle akciğerleri etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır. Bakteri, tüberkülozlu bir kişinin öksürmesi, hapşırması veya konuşması sırasında havaya yayılan damlacıklar yoluyla bulaşır. Uzun süreli ve yakın temas, bulaşma riskini artırır.
Tüberkülozun en yaygın belirtileri şunlardır:
İki haftadan uzun süren kronik öksürük
Kanlı balgam çıkarma
Göğüs ağrısı
Gece terlemeleri
Yorgunluk ve halsizlik
İştah kaybı ve kilo kaybı
Hafif ateş ve üşüme hissi
Tüberküloz tanısı koymak için birkaç test kullanılır:
Tüberkülin deri testi (PPD testi): Deriye enjekte edilen bir maddeyle bağışıklık sisteminin tepkisi ölçülür.
Kan testleri: Tüberküloz bakterisine karşı bağışıklık sisteminin verdiği yanıtı ölçen testlerdir.
Balgam testi: Akciğerlerdeki bakteriyi doğrudan tespit etmek için kullanılır.
Akciğer röntgeni veya BT taraması: Akciğerlerde lezyon olup olmadığını görmek için uygulanır.
Tüberküloz, genellikle 6 ila 9 ay süren antibiyotik tedavisiyle tedavi edilir. Yaygın kullanılan ilaçlar şunlardır:
İzoniyazid (INH)
Rifampisin (RIF)
Pirazinamid (PZA)
Etambutol (EMB)
Tedavi süresince ilaçların düzenli ve eksiksiz kullanılması gereklidir, aksi halde dirençli tüberküloz gelişebilir.
Evet, BCG aşısı tüberküloza karşı koruma sağlar. Özellikle bebeklere ve tüberkülozun yaygın olduğu bölgelerde yaşayan kişilere uygulanır. Ancak yetişkinlerde etkisi sınırlıdır ve tüberkülozu tamamen önleyemez.
Evet, tüberküloz bulaşıcıdır. Bulaşmayı önlemek için alınabilecek önlemler şunlardır:
Hasta kişilerle uzun süre kapalı alanlarda bulunmaktan kaçınılmalı.
Tüberküloz hastaları maske kullanmalı.
İyi havalandırılmış ortamlarda bulunulmalı.
Erken teşhis ve düzenli tedaviyle hastaların bulaşıcılığı azaltılmalı.
Tedavi edilmezse tüberküloz ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir:
Akciğerlerde kalıcı hasar
Bakterinin kan yoluyla yayılması (miliyer tüberküloz)
Menenjit, böbrek ve karaciğer tüberkülozu gibi organ tutulumu
Ölüm riski
Bazı gruplar tüberküloza yakalanma açısından daha yüksek risk altındadır:
Bağışıklık sistemi zayıf olanlar (HIV/AIDS hastaları, kanser hastaları)
Beslenme bozukluğu olanlar
Sigara içenler ve alkol tüketimi yüksek olanlar
Kalabalık ve kötü havalandırılmış ortamlarda yaşayanlar
Tüberkülozun yaygın olduğu bölgelerde yaşayanlar
Tüberkülozun yayılmasını engellemek için şu önlemler alınabilir:
Hastalar tedavi sürecine uymalı ve ilaçlarını düzenli kullanmalı.
Kamuya açık alanlarda öksürürken veya hapşırırken ağız kapatılmalı.
Hasta kişiler izole edilmeli, özellikle ilk iki hafta boyunca yakın temas sınırlandırılmalı.
Hastanelerde ve sağlık merkezlerinde düzenli taramalar yapılmalı.
Sağlık çalışanları ve risk grubundaki kişiler koruyucu önlemler almalı.
Tüberküloz, bağışıklık sistemini zayıflatarak vücudu diğer enfeksiyonlara açık hale getirir. Bağışıklık sistemine zarar veren şu durumlara yol açabilir:
Kronik inflamasyon nedeniyle genel sağlık durumunun bozulması
Tüberkülozun yayılması durumunda bağışıklık sisteminin aşırı yüklenmesi
HIV/AIDS hastalarında daha ağır seyretmesi
Bağışıklık baskılayıcı tedavi gören kişilerde (örneğin kemoterapi hastalarında) daha kolay yayılması
Tüberküloz erken teşhis ve doğru tedaviyle kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Ancak, tedavisi ihmal edildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Sağlık Rehberi
Jinekomasti nasıl tedavi edilir?
Göze perde inmesi neden olur?
Akıllı Lens Operasyonu Nasıl Yapılır?
Erken Boşalma Nedir?
Astigmat nedir?
Skolyoz nedir?
Oruç Tutarken İlaçlarınızı Nasıl Almalısınız?
Katarakt ameliyatı nasıl yapılır?
Gebelik zehirlenmesi nedir?
Safra kesesi iltihabı nasıl temizlenir?